Memleketin gundemi karma karisikken yine mi coluk cocuk muhabbeti
diyceksiniz ama valla bakin hersey birbiriyle cok alakali.
Cocuklarimiz gelecegimiz di mi?Di.Şimdi memlekette ahval ve şerait boyleyken,her zaman soyledigim gibi duzgun cocuk yetistirmek daha da bi
onem kazandi.Dogru duzgun cocuk=Dogru duzgun yetiskin=Belki bi sekil
kurtuluruz.Ben zaten,az cok biliyosunuz,bu konuda hafif tirlatmis durumdayim.Hafif
diyorum zira daha o seviyeye erismek icin 40 firin ekmek yemem gereken nice
manyaklar var.Öte yandan basliktaki soru da dan dan beynimde yankilanmakta.Bu
sorunun kökü de gecen seneye dayaniyo.Bakiniz anlatayim:
Simdi tabi gecen sene benim picoz daha kucuk.Dış mekan
aktivitesi denen sey onun gozunde kedi tekmelemek,yaprak yolmak falan.Ben de
konuya ufaktan bi girizgah yaptim:yapraklari yolmuyoruz,onlar canli,nefes
aliyolar,efenim iste bizim havamizi temizliyorlar hem senin de biri kafani
koparsa boynundan, nefes alamasan hoş mu olur sekliyle gayet mantikli açıklamalarla
bu hareketlerin yanlışlığını telkin ettim.Yani nedir,yesili sev dogayi koru.Tabi
sonunda herseyi abartmaya bayilan cocuk kismi olarak Deniz sokaktaki cali
cirpiyi opmeye basladi.Olsun ya sevsin,iyidir.Buraya kadar guzel.Fakat bi gun
parka gittik ki gitmez olaydik.Deniz mutlu mesut salincakta sallanirken bi
anneyle kiz geldi.Kiz Deniz yaslarında,anne oturdu banka kitabini okumaya
basladi.Ben nasi pis ozeniyorum ama;ulen 3 yasinda cocugunla parka gelip kitap
okuyosun.Tamam,ben de tepesinde dikilmiyorum ama gozumu ayirsam ustunden,
kimbilir bi daha nerde bulucam,yerinde durmuyo ki bunlar!Sora bu kiz cocugu
basladi parktaki taflanlari yolmaya.annesi de bi taraftan kitap okuyo bi
taraftan da yan banktaki teyzeye ‘ay bizimki yemek yapicak yine yapraklardan.Çok
seviyo yemek yapmayi’diye anlatiyo.Ulen cocuk parki yoldu,zurafa surusu mu
besliyonuz evde!Deniz basladi salincakta huylanmaya,kiza bariyo ‘aaakaasiiim
aaakaasim yapma onna canni’.Kiz tabi hic sallamadi.Deniz orda kendini yirtiyo ‘aaakaasiiim
nefesseini kestin yappakkain’. En son baktim aticak kendini salıncaktan,indirdim
asagi.Gitti bi hisim kizin yanina basladi bır bır söylenmeye
Deniz: onna canni, sen onnain nefesleini kesiyosun
Kız:Yemek yapıcam
D:Cannınaı yemiyoyus
K:Kopardım ben onları, öldüler
O an var ya, yemin ediyorum ağır çekim şekliyle
aklımda.Kızın ilk ağzını açışıyla ne söyleyeceğini tahmin edip, Deniz duymasın
diye kucaklamam,akabinde kızın cümlesini bitirmesiyle birlikte Deniz’in ulumaya
başlaması(Yani sahneyi söyle canlandırabilirsiniz gözünüzde, Deniz Bella, kız Bella’ya saldıran Casper, ben Bella'yı kotumaya çalışan Edward.Bildiniz di mi,Yeni Ay’ın ilk
sahnelerinden biriydi yanlış hatırlamıyorsam)Ya çocuk ağlamıyor, uluyor,kız
Tazmanya Canavarı gibi parkı talan etmeye devam ediyor.Ay kıza bişi desen, o
daha küçük, anneye çocuğunuz acaba parktan geriye bişiler bıraksa mıydı ki
diycem ama kadın orda şiir kitabı okuyo!Bakın bi de şiir kitabı!Ya sen orda gül
ile bülbülün hikayesini okurken bülbül telef olmuş, gülün bütün toprakları
işgal altında arkadaş, savaş var arkada!!!Neyse,ben güç bela Deniz’i ikna
ettim, gel biz o yaprakları gömelim, bak sonra onların üstünde çimenler,
çiçekler çıkacak,bu yapraklar toprağı besleyip çiçeklerin çıkmasına yardım
edicekler, çime çiçeğe dönüşecekler falan.Kan revan gözyaşları içinde gömdük
yaprakları parkın bi köşesine, ara ara gidip mezarlık ziyaretinde
bulunuyoruz.Şu ana kadar orda hala bişi çıkmadı, daha da çıkmazsa gidip sinsi
sinsi çiçek ekicem zira Deniz “eee bahaaa da geeeedi, bu yappakka hala yok
oootada “ diye söyleniyor.
(soldaki Deniz)
Konuyu nerden baglican memleketin bu haline derseniz;o
cocuga 3 yasinda deyip gecmeyin.Bire 10 bahse girerim ki su basimizdakiler de cicek
yolup.kedi tekmeliyodu cocukken ve bunlara bisi demeyen analari babalari vardi.Bu
çocukcegizler ogreten yoksa ne bilcekler önümüze gelen yaprağın yolunmaması
ağaç dallarının kırılmaması gerektiğini falan?Şimdi ya bu kiz iyi yerlerde
okuyup yarin obur gun orman bakani olursa napcaz?Ki zaten bakan olmak için
eğitime de pek gerek yok.Kendi koklemekle ugrasmicak da kokleticek.Ki tabi yani bu çok naif bi örnek, yani hala çocuklara oyuncak tabanca alınıyo,hala erkek çocuklara kız gibi ağlama deniyo,ya da işin modernize edilmiş kısmıyla 8 aylıkken cep telefonu kullanılabilen bebek çok akıllı addediliyo.Ha canım,akıllı,zeka küpü o,senden benden zeki.Hadi benden neyse de, telefonu el kadar bebenin eline herşeyi geç, bütün radyasyonuyla verdiğine göre,senden garanti daha zeki.Ama işte senin ellerinde kimbilir ne olacak?İşte bu isin
memlekete baglanan kismi;anne olarak da ben sunu dusunuyorum.ulen biz bu kadar
azinlik miyiz?Öyle gibiyiz sanki.E bu durumda benim oglum buyudugunde şu dalga
gecilen bilgic tiplerden olup yalniz mi kalicak?Hadi buyrun bakalim, Türkiye’de
yaşayan az buçuk bilinçli ebeveynlerin büyük çaresizliğine hoş geldiniz.