Sayfalar

6 Şubat 2014 Perşembe

Bir spa'nın kırk yıl hatırı vardır

Bugün size çok bilimsel bir konudan bahsetmek istiyorum.

Bir çoğunuz biliyorsunuzdur, araştırmalara göre erkeklerin eşlerini en fazla aldattığı zamanlar;
1-Kadınların hamilelik dönemi
2-Çocuğun küçük olduğu dönem (3 yaşa kadar olduğunu bütün iyi niyetimle umuyorum)
Olarak literatüre geçmiş.

Şimdi,1 numarayı iyi kötü anlıyorum, çocuk olmadan önce de anlardım.Her ne kadar seks yasak olmasa da tuhaf bir dönem,aman işte kutsal annelik falan,e sonrasında zaten patates gibi olmuş,çekicilikten son derece uzaklaşmış bir kadın filan derken derken adam kısmı atıyor kendini maceranın kollarına.Anlıyorum derken,bu konuda bir yanlış anlaşma olmasın,hamile karısını aldatan adamın allah belasını versin,net!Gördüğü yerde hadım edilesi.

2 numarayıysa yeni yeni anlamaya başladım(neyse ki henüz tecrübeyle sabit değil)Hatta açık bir şekilde söyliyim,daha dün anladım.

Her sabah olduğu gibi otobüse yetişmek için koşuyorum ki vapura geç kalmıyım.O arada da klasik olarak sabah içtiması için kocayı aradım.Koca kişisi sabah erken kalkıp spora giden,sonra da mis gibi duşunu alıp arabasına atlayıp temiz temiz işine giden,e bütün bu zahmetlerin sonunda çok yorulup gece Deniz'in arkasından (21:30da)  yatıp uyuyan bir insan olduğundan pek görüşemiyoruz, haftaiçi daha ziyade telefon arkadaşlığı bizimki.Çok yoruluyor yazık,napsın.

Uzatmıyım, dün sabahki telefon konuşmamızı anlatıyorum.

Ben:Günaydın başkan,Deniz'in sabah 7 uyanışında yoktun gene, spora mı gittin?

Koca: Günaydın.Spora gittim de koşmadım hiç bu sabah,2 tur yüzüp sonra jakuziye girdim.Oooh valla,sabah jakuziye girince de hakkaten şu spor salonuna verdiğimiz paranın değdiğini anlıyorum.Sen naptın?

Ben:Napıcam işte,Deniz 7de bi uyandı,neyse tekrar yattı ama uyumadı,arıza da çıkarmadı gerçi.Evden çıkmadan aldım artık yataktan,çişi üstüne çıkmış,üstü başı batmış falan işte temizledin ettin derken ancak evden çıkabildim.Durağa koşuyorum,otobüs gecikmezse vapuru yakalıycam işallah.

K:İyi hadi madem kolay gelsin

Sana da mana da derken kapattık telefonu ve işte o anda dank etti.İşte bu adam kısmı çocuklar küçükken karılarını bu yüzden aldatıyorlar arkadaş, şu dialoglarda hiçbir acaiplik görmediniz mi?Görmediyseniz kapatıp çıkın bu blogu zaten,benim kalemim değilsiniz belli ki.Görenlerle devam edelim; hayatlar farklı arkadaşlar.Güne jakuziye girerek başlayan bir insan güne çiş/kaka temizleyerek başlayan bir insanla ne konuşur?Çocuk hariç ne gibi bir ortak noktaları kalmış olabilir?İşte bir süre sonra adamların evden uzaklaşmasının sebebi bu sevgili okur.Misal,hanginiz,ne kadar iyi insan olursa olsun,evinize yıllardır temizliğe gelen bilmemkim ablanızla telefonlaşır,akşamları birlikte yemeğe çıkar,alışverişe gidersiniz?Hadi yılların yüzü suyu hürmetine iki hoşbeş yaparız, tamam, ama onlar da "senin çocuk naptı aman benimki böyle"den öteye geçmez,ortak noktanız yok çünkü.İşte küçük çocuklu karı-koca ilişkisi budur arkadaşlar.İtiraf edin,hanginiz hayatında sürekli zorluklar olan,hep bir koşturma hep bir telaş içinde yuvarlanıp, bunları anlatarak yaşam enerjinizi sömüren arkadaşlarınızla sık sık görüşmek istersiniz ki?(hayır,ben öyle değilim,değilim!)İstemezsiniz.işte erkek kısmı da bir süre sonra anne olan kadının hayatındaki zorluklardan ve şikayetlerinden bıkıp,kendilerini dışarı atıyor.Hadi bakalım, bu çözümlemeye sosyologların olsun,İsviçreli bilimadamlarının olsun diyceği bişey varsa çıksın söylesin,hodri meydan!

Peki napıcaz?Düşündüm,sonradan pişman olup başımı duvarlara vurmamak için önlem pakedini açmaya karar verdim ve bu değerli bilgileri de kamu yararına sunmaktan imtina etmiyorum:

1-Şikayet etmek yok.Fakat şikayet etmemek için şikayet sebeplerinden de kurtulmak gerekiyor o yüzden napıyoruz?Hooop,evde vakit alan bazı işleri kocaya paslıyoruz, misal,o gömlekleri ister kendi ütüler,ister ütüye verir,neticede haftanın 5 günü gömlek giyen ben değilim.Ütüsüz gitmek de bir çözüm,tamamen özgür irade.

2-Çocuktan sonra kendimizi çok saldık arkadaşlar, bu kadar bakımsız olunmaz yalnız.Sonra vay efendim neden bu adamın gözü dışarda da bilmemne,100 kilo olursan olur tabi!Ne yapsaydı!Nefis bu,çeker!O halde napıyoruz,diyete başlıyoruz.E tabi diyet kapsamında akşam yemekleri de haşlanmış sebze olucak,envayi çeşit yemek günleri sona erdi."Ama hayatım,bu senin de iyiliğin için,zayıflamamı sen de istiyordun.Hem biliyorsun erkeklerde kalp krizi riski daha yüksek,akşam yemeklerinde sağlıklı beslenerek bu riski minimuma indirmiş olucaksın.Heralde ben haşlanmış brüksel lahanası yerken sen karşımda beef strogonof yiyecek değilsin di mi canım? (bizim evde her gece yemekler böyle çünkü)birbirimize destek olmalıyız,hayat müşterek."(soru:o müşterek hayat nerde allasen?Türk dil kurumuna bu kelimenin anlamı değiştirilsin diye başvurucam)

3-Biz de spor yapmalıyız.Bakınız ileri yaştaki kadınların bir çoğu sporsuzluktan eğri büğrü, virgül gibiyken spor yapan kadınlar dipçik gibi.Neticede yaşlılığımızda birbirimize bakıcaz,bizim elden ayaktan düşmemiz koca kısmının işine gelmez.Ne kadar güçlü olursak o kadar iyi.O yüzden spor şart.E tabi bunun için de vakit lazım,sabahın köründe gitme imkanı olmadığı için de ne yapıyoruz?Akşam gidicez.E akşam gidince evde bir sürü işimiz kalıcak,diyet de olsa bi yemek yapmak gerek,e sonra bi de çocuk için besleyici yemekler yapmak ayrıca şart,o da brüksel lahanasıyla yetinecek değil ya?"hayatım,akşam spora gidicem ama dönünce yemek yapmak için çok geç olacak,gece gece evi soğan kokutmıyım.Sen oğlana yarın için yemek yapar mısın?Yarın portakallı ördek günü,internetten bulursun tarifini.Haydi çıktım beeeeen,muck"

4-Bakımlı olma kapsamına tabi ki el ayak bakımı, manikür / pedikür de dahil.Kakalı body çitilemekten yol yol ayrılmış çatlak çatlak olmuş o elleri tutmak ister mi adam,tutsa parmakları çatlakların içinde kaçıcak diye korkar.Napıyoruz?"hayatım,ctesi günü manikür pedikür randevusu aldım,sen çocuğa bakarsın biraz di mi?"Sonrasında napıyoruz?"e hayatım daha yeni manikür yaptırdım,biraz idare etsin de verdiğimiz paraya değsin bari,şu bulaşıkları makinaya yerleştirir misin?Malum,su deterjan falan zedeliyo elleri,e eldiven kullansam da tabaklar elimden kayıyo biliyosun,kaç tabak kırdım böyle.Bunlar hep bütçemize zarar di mi aşkım?Muck"

5-E bütün gün ev iş bilmemne derken stres oluyoruz arkadaşlar.Çalışmayanlar da hay allah çalışmıyoruz diye stres oluyor falan,bi şekilde stresimiz büyük yani.Bunun için napıyoruz?Fırsat sitelerini araştırıp,mis gibi fırsatlar yakalayıp,minimum 2 haftada bir, kız arkadaşlarla kah hamam,kah spa,kah masaj artık allah ne verdiyse günleri yapıyoruz."hayatım,bu ctesi çocuğa bakar mısın, biz kızlarla spa'ya gidicez.biliyorsun bu aralar çok gerildim,bir de çocuk da büyüdü iyice,kucakta taşımaktan sırtlar omuzlar hep ağrıyor.şöyle bir masaj da yaptırıp,stresimi de atıp yumuş yumuş geleyim.Mutlu anne/eş mutlu bebek/koca di mi aşkım?Hem bak çok ucuz,valla gitmezsen sokaktan çevirip dövüyorlarmış"Bunlar gitmeden önce söylenecekler; döndükten sonraysa "Ayyy vallaha her spa yaptırdığımda diyorum ya,gene bir dünya para verdim ama değdi hakkaten"

6-Adamlar tabi sürekli bir arada olmaktan bunalıyorlar,doğaları gereği biraz yalnız kalmaya ihtiyaçları var.Bu fırsatı vermek lazım, bırakın bir gece yalnız kalsınlar,arkadaşlarıyla yesinler içsinler,sabahlasınlar.Bunlar hep insanı rahatlatır,size daha mutlu olarak dönerler.Ya da siz dönersiniz...."Hayatım,sen bu ara çok sıkıldın farkındayım,biraz kafa dinle.Ben arkadaşlarla haftasonu Çeşme'ye gideyim,sen de doya doya arkadaşlarınla vakit geçirirsin.Aaa ama tabi,hava çok sıcak,oğlan bunalır orda,klimalardan da çarpılıyor biliyorsun(ya da soğuk,bu havada dışarı çıkılmaz işte artık hava şartları neyi gerektiriyorsa bir şeyler söyleyin) o da evde kalsın da düzeni bozulmasın.İnan bana da çok zor geliyor gitmek ama sana iyi geleceğini hissediyorum.Senin için bazı zoruklara katlanmıycam da kimin için katlanıcam sevgilim?Şurda mıydı senin kredi kartın?"

Bakın arkadaşlar,bunları sakın hain intikam planları olarak düşünmeyin.Bütün bunların sonunda ne oldu?Bi kere zayıfladık,spor yapıyoruz,masaja gidiyoruz,vücudumuz dinç,iyi görünüyoruz,kendimizi iyi hissediyoruz mutluyuz ve bunlar elbette ki evdeki çocuklara ve beylere de yansıyor.Bunun yanı sıra,hayatımıza çiş ve kaka temizliği hariç yeni konular girdiğinden,biz de işyerindeki ya da bi şekilde etraftaki kadınlar kadar çeşitli ve hoş muhabbetler yapabiliyoruz ya da spor salonunda gördüğümüz baklavalı delikanlılardan "ay maşallah çok da yakışıklı çocuklar var,işallah bizim oğlan böyle olur.ay o adonisler neydi öyle canım,aa valla deniz de benzesin diye baktım" tadında bahsedip,kendimizi olsun gözlem yeteneğimizi olsun her geçen gün daha bir geliştirdiğimizi gösterip,eşlerimizin gözünde daha ilginç hale geliyoruz.

Çocuktan sonra yıpranmaya başlayan evliliklerimize can gelsin diye bunlar hep.Bakın ne kadar çok iş yaptık,bunlar hep bize yorgunluk aslında ama napalım, bizlere daha iyi bir hayat sağlamak için yeri geldiğinde geceli gündüzlü canlarını dişlerine takarak çalışan eşlerimiz için bazı fedakarlıklar da yapmayacak mıyız canım?İstikamet spa, ileri!